Günümüzde ikinci el araç alım-satımı sürecinde hem araç değerleme raporu hem de ekspertiz raporu önemli rol oynamaktadır. Ancak bu iki raporun verileri her zaman örtüşmeyebilir. Peki, bu farklılıklar neden oluşur? Hangisi daha güvenilir kabul edilir? Araç değerleme ve ekspertiz raporları gerçekten birbiriyle ne kadar uyumludur? İşte detaylar…
Araç Değerleme Nedir?
Araç değerleme, bir aracın piyasadaki muhtemel satış değerinin belirlenmesi sürecidir. Bu işlem genellikle şu kriterlere göre yapılır:
-
Marka ve model bilgisi
-
Yaş ve kilometre
-
Yakıt türü ve vites tipi
-
Tramer (kaza) kaydı
-
Donanım özellikleri
-
Bölgesel piyasa verileri
-
Güncel ikinci el piyasası trendleri
Bu sürecin sonunda araç için bir tahmini piyasa değeri belirlenir. Bu değer, alıcı ve satıcı arasında pazarlık sürecinde referans alınır.
Ekspertiz Raporu Nedir?
Ekspertiz, araca fiziksel ve teknik olarak detaylı bir kontrol yapılmasını kapsar. Motor, şanzıman, kaporta, fren, yürüyen aksam gibi pek çok parça, cihazlarla ölçülerek test edilir. Ekspertiz sonucunda araç hakkında şu bilgiler sağlanır:
-
Hasar durumu
-
Boya ve değişen parçalar
-
Motor performansı
-
Alt takım durumu
-
Fren ve süspansiyon sistemi
-
Elektriksel sistemler
Bu bilgiler, araçtaki olası arızaların ve geçmiş kazaların tespit edilmesini sağlar.
İki Raporun Farkı ve Birlikte Kullanımı
1. Değerleme Fiyat Odaklıdır, Ekspertiz Durum Odaklı
Araç değerleme raporu, satış için öngörülen değeri verirken; ekspertiz raporu, bu değerin altındaki teknik ve fiziksel durumu ortaya koyar. Değerleme sistemi, genellikle daha yüzeysel bir yaklaşımla, verileri baz alır; ekspertiz ise sahada yapılan testlere dayanır.
2. Ekspertiz Eksiklikleri Değerlemeyi Etkileyebilir
Eğer bir araçta değerleme yapılmış ve iyi bir fiyat belirlenmişse, ancak ekspertiz raporu olumsuz çıkarsa (örneğin, motor arızalı veya şasi hasarlıysa), bu durum fiyatı doğrudan etkiler. Yani ekspertiz raporu, araç değerleme fiyatını yeniden şekillendirebilir.
3. Otomatik Sistem vs. İnsan Uzmanlığı
Araç değerleme sistemleri genellikle yapay zekâ desteklidir ve büyük veriyle çalışır. Ancak ekspertiz süreci hala insan emeği ve ustalığına dayanır. Bu nedenle bazı durumlarda yapay zekânın gözden kaçırdığı detayları ekspertiz raporları ortaya çıkarabilir.
Değerleme Raporları Ekspertiz ile Ne Kadar Uyumlu?
Genel olarak, araç değerleme raporu ve ekspertiz raporu %80-90 oranında örtüşür. Ancak şu durumlarda arada fark çıkabilir:
-
Araç yakın zamanda kaza yapmışsa ama değerleme eski verilere dayanıyorsa
-
Değerleme sistemi, lokal piyasa fiyatlarını güncel takip etmiyorsa
-
Ekspertiz sırasında aracın gizli hasarları tespit edilmişse
-
Araç sahibinin verdiği bilgiler sistemde yanlış girilmişse
Gerçek Hayattan Örnek
Bir kullanıcı, 2019 model dizel bir SUV aracı için online değerleme sisteminden 930.000 TL fiyat aldı. Ancak ekspertiz sırasında aracın sol ön direğinde hasar ve değişen parça tespit edildi. Bu durum piyasa değerini 870.000 TL’ye düşürdü. Değerleme sisteminin kazayı fark etmemesi, ekspertizin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Neden Her İkisine de İhtiyacınız Var?
İkinci el araç alım-satımında güvenli ve doğru bir karar vermek istiyorsanız hem araç değerleme raporuna hem de ekspertiz raporuna sahip olmalısınız. Bu sayede:
-
Piyasa fiyatından haberdar olur,
-
Teknik durumu öğrenir,
-
Gereksiz pazarlıklardan kaçınırsınız.
Galericiler ve Satıcılar İçin Tavsiyeler
-
İlk adımda değerleme raporu alın: Bu, araca biçilecek fiyat bandını netleştirir.
-
Ekspertiz sonrası fiyat güncelleyin: Özellikle alıcıya sunmadan önce ekspertiz sonucu gelmişse fiyatı buna göre revize edin.
-
Şeffaf olun: Her iki raporu da alıcıyla paylaşın, bu güven oluşturur.
Alıcılar İçin Tavsiyeler
-
Sadece ilan fiyatına değil, araç değerleme raporuna bakın.
-
Ekspertiz yaptırmadan kesinlikle ödeme yapmayın.
-
Değerleme fiyatı ile ekspertiz sonucu arasında büyük fark varsa satıcıdan açıklama isteyin.
Kısa Açıklama:
Araç değerleme raporu, aracın piyasa değerini ortaya koyarken; ekspertiz raporu, teknik ve fiziksel durumu analiz eder. Bu iki belge birlikte kullanıldığında, alım-satım sürecinde güvenli, şeffaf ve adil bir ortam oluşur.